Çamlık Kent Ormanı’nda düzenlenen etkinlik öncesi açıklama yapan Karabük Valisi Fuat Gürel, Sağlık Bakanlığı tarafından obeziteye dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak adına 81 ilde yürüyüş etkinliği planladığını söyledi.
Toplumun son yıllarda gittikçe teknolojinin bir kısım avantajlarını kullanarak sağlığını bozmak üzere olduğunu ifade eden Gürel, “Obez insanların sayısı artmak üzere, bunlar içerisinde bizlerde varız. Neredeyse evimizden araca biniyoruz o şekilde işe gidiyoruz, bir yerden bir yere giderken artık yürümemeye başladık. Gelişmiş toplumlar artık bunu aşmaya başladılar, obezite onlar için daha önce başladı ve bunun çözümlerini üretmeye başladılar. Aslında eskiden yürüyerek okullara giderdik, çocukluk yıllarımda ne servis vardı ne başka bir şey vardı. Biz okullarımıza yürüyerek gider gelirdik, işe yürüyerek gider gelirdik. Teknolojik gelişmeler ve imkanlarımız artıkça bunları bıraktık. Şuanda çok fazla hareket edemez olduk” dedi.
Ailelerin özellikle çocukları parka çıkaramadığını aktaran Gürel, şunları kaydetti: “Evimizin içinde kapalı kaldılar. Her çocuğumuzun bir spor dalıyla ilgilenmesini istiyoruz. Birçok başka etkinlikler içerisinde özellikle istiyoruz ancak her çocuk bir spor dalıyla ilgilensin, o spor dalıyla ilgilenmeyi hayat tarzı heline getirsin. Futbol, voleybol, masa tenisi olur, hem bireysel hem de gurup sporları olabilir. Çocuklarımızın hareketini sağlamamız gerekir ki, alışkanlık haline getirsinler. Günde bir saat spor yapmak aslında hayatı zinde hale getirir.”
“Teknoloji hareketli yaşamı giderek kısıtlıyor”
İl Sağlık Müdürü Ahmet Sarı da “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Yaşam” politikası kapsamında 3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü’nde sloganlarının “Koş, Yürü, Oyna, Sağlıklı Yaşa” olduğunu belirtti.
Çocukluk çağındaki obeziteye dikkat çekmek ve çocukların hareketli yaşama kazandırılması, hareketli yaşamın onların hayatlarında önemli bir yer tutması için böyle bir slogan seçildiğini vurgulayan Sarı, “Aldığımız enerji harcadığımız enerjiden fazla olacak olursa obezite meydana geliyor. Obezite başlı başına bir sağlık sorunu. Obezitenin oluşturduğu kalp, damar hastalıkları, hipertansiyon, kanser gibi pek çok hastalık var, pek çok kronik hastalığın tetikleyicisi. Maalesef günümüzde teknolojik gelişmeler bizlerin hareketli yaşamasını giderek kısıtlıyor. Teknoloji bize birçok kolaylık sağlarken, diğer taraftan da hareket alanımızı daraltıyor” diye konuştu.
Çocukluk çağından itibaren çocukları hareketli yaşama alıştırmak adına bu programı düzenlediklerini anlatan Sarı, şu ifadelere yer verdi: “Türk toplumunun yüzde 72’si hareketsiz bir yaşam içerisinde hayatını sürdürüyor. Çok az bir kısmı gerçekten istenilen düzeyde bir hareketli yaşam sürdürüyor. Özellikle yetişkin yaşta olanlar haftanın 5 günü en az 30 dakika orta düzeyde fiziksel aktiviteye ihtiyacı var. Çocuklukta 5-17 yaş gurubunda ise bu günlük 60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite gerektiriyor. Fiziksel aktivitenin en kolayı, en sağlıklısı da yürüyüş. Egzersiz tarzında yaptığımız yürüyüşler bize çok ciddi katkılar sağlıyor. Kas iskelet sistemini güçlendiriyor, akciğerin solunum kapasitesini artırıyor, kendimizle barışık olmamızı sağlıyor, vücut kitle endeksimizi normal seviyeye getiriyor ve bizim kronik hastalıklara karşı korunmamızı sağlıyor. Yürüyüşün 1-2 günle sınırlı olmaması gerekir, hayatın tüm evrelerine yansıması ve hayatımızın vazgeçilmez parçalarından birisi olması lazım. Yürüyüş hem ruhumuza hem bedenimize iyi gelir.”
Açıklamaların ardından yürüyüşe katılanlara meyve ikramı yapılırken, 3 kilometrelik parkurda yürüyüş yapıldı.