Türkiye’nin en özel ve en nadir tarım ürünlerinden biri olan Safranbolu safranı, yalnızca aromatik yapısıyla değil; aynı zamanda tarihsel, kültürel ve ekonomik değeriyle de öne çıkıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu’nun adını taşıyan bu kıymetli ürün, son yıllarda yeniden hak ettiği değeri bulmaya başladı. Bu kapsamda ilçede, safran üretimini artırmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla birçok proje yürütülüyor.
Bu projelerin önemli bir ayağını, Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası’nın ortaklığında, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından desteklenen “Lavanta Kokulu Safran Bahçesi” ve “Markalaşma Yolunda Safran” projeleri oluşturuyor. Her iki proje de, safran üretiminin profesyonelleşmesini, markalaşmasını ve kırsalda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasını hedefliyor. İşte bu projelerin sahadaki somut çıktılarından biri olan Safranova İşletmesi, Safranbolu’nun Gayza köyünde faaliyet gösteriyor.
Haziran ayı itibariyle Safranova’da safran soğanı (yumru) hasadı başladı. Soğanlar, safran üretiminde hayati bir öneme sahip. Zira safran bitkisi, tohumla değil, yalnızca bu soğanlar aracılığıyla çoğaltılabiliyor. Her biri özenle seçilmesi gereken bu üretim materyalleri, hem bitkinin verimliliğini hem de ürün kalitesini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle hasat süreci, sadece tarımsal bir faaliyet değil; aynı zamanda bilgi, sabır ve kültürel birikimle yapılan bir zanaat niteliği taşıyor.
Safranbolu’nun coğrafi işaretli ürünü olan Safranbolu Safranı, ilçe halkı için yalnızca ekonomik bir ürün değil; aynı zamanda yüzyıllar boyunca süregelen bir kültürel hafızanın da taşıyıcısı. Bu bağlamda, üretimin sadece artması değil, aynı zamanda yerinde korunması, ekolojik ilkeler çerçevesinde sürdürülmesi ve genç nesillere aktarılması büyük önem taşıyor. Safranova, tam da bu bilinçle yola çıkan bir kırsal kalkınma örneği olarak dikkat çekiyor.